Hatıratım - Melek Kobra

Hatıratım - Melek Kobra

%10 indirimli
10,00TL
9,00TL
Stok Kodu
975-289-308-2
Boyut
13,5 x 19,5
Sayfa Sayısı
179
Basım Yeri
İstanbul
Basım Tarihi
2006
Kapak Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
975-289-308-2
4583
Hatıratım - Melek Kobra
Hatıratım - Melek Kobra
9.00

"Onun hakkında bildiklerim önce çok sınırlıydı. Melek Kobra, bir dönemin ünlü operetçisi Muhlis Sabahattinin kızı, dublaj kralı Ferdi Tayfurun eşiydi. Öte yandan 25 yıllık kısa ömrüne iki film, onlarca oyun, operet plakları ve acılı bir yasam öyküsü sığdırmıştı. Kocasının uyuşturucu tutkusu ona da bulaşmış, vereme yakalanmış ve genç yaşta bu dünyaya veda etmişti. Bu sınırlı bilgilerden bir kitaba nasıl ulaşıldı? İnanılmaz ama bir gün fotoğrafçı Cengiz Kahraman önüme bir çanta getirip bıraktı. İçinde yüzlerce fotoğraf ve Melekin ölümünden önce tuttuğu üç defter dolusu hatırat vardı. Bu eski harflerle tutulmuş defterler yeni yazıya aktarıldı, önsöz ve notlar eklendi. Yetmedi, günlüğün hastalık sürecini de yansıttığını düşünerek Prof. Dr. Zeki Kılıçaslandan dönemi aktaran bir yazı istendi. İskender Savaşır, Melek Kobranın günlüklere yansıyan ruh halini masanın üstüne yatırdı. Serhan Ada da bu defterlerin edebi bir değeri var mı sorusuna yanıt aradı. Ve sonu karşınızda, yetmiş yıl kadar öncesinden gelen bir yasam öyküsü. Melek Kobra, yeniden aramızda…"

"Onun hakkında bildiklerim önce çok sınırlıydı. Melek Kobra, bir dönemin ünlü operetçisi Muhlis Sabahattinin kızı, dublaj kralı Ferdi Tayfurun eşiydi. Öte yandan 25 yıllık kısa ömrüne iki film, onlarca oyun, operet plakları ve acılı bir yasam öyküsü sığdırmıştı. Kocasının uyuşturucu tutkusu ona da bulaşmış, vereme yakalanmış ve genç yaşta bu dünyaya veda etmişti. Bu sınırlı bilgilerden bir kitaba nasıl ulaşıldı? İnanılmaz ama bir gün fotoğrafçı Cengiz Kahraman önüme bir çanta getirip bıraktı. İçinde yüzlerce fotoğraf ve Melekin ölümünden önce tuttuğu üç defter dolusu hatırat vardı. Bu eski harflerle tutulmuş defterler yeni yazıya aktarıldı, önsöz ve notlar eklendi. Yetmedi, günlüğün hastalık sürecini de yansıttığını düşünerek Prof. Dr. Zeki Kılıçaslandan dönemi aktaran bir yazı istendi. İskender Savaşır, Melek Kobranın günlüklere yansıyan ruh halini masanın üstüne yatırdı. Serhan Ada da bu defterlerin edebi bir değeri var mı sorusuna yanıt aradı. Ve sonu karşınızda, yetmiş yıl kadar öncesinden gelen bir yasam öyküsü. Melek Kobra, yeniden aramızda…"

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat